28 Haziran 2011 Salı

sınavların ardından....

geçen ağustos ayından bu yana geçen yaklaşık 10,5 ay süresince cumartesi pazar dahil olmak üzere saat sesi ile uyandım:(((
oysa uykuyu o kadar çok seviyorum ki:(((
bu yıl geçmez diyordum...
geçti...
ama kızımın sınavının nasıl geçtiği muamma..
ehhh idare eder diyor...
daha doğrusu hedefler yüksek olunca, sınavlarda ancak idare ediyor......

sınavın üzerinden iki gün geçti, kızım sınavın ertesi günü tatile gitti, bizde cumaya gidiyoruz yaşasın:))))
kızım bizim yanımıza sonra gelecek, eee kızımız artık büyüdü ya!
ama kendimi resmen boşlukta gibi hissediyorum, hani oruç olmaz ama kendini oruç gibi hissedersin ya aynen öyle:))
sanki bir şeyler eksik gibi, ders çalışma, erken uyanma yok ya kendimi bir garip hissediyorum, ben böyle, kızım nasıl hissediyor bilemiyorum, umarım sınav sonuçları yüzümüzü güldürür de aynı stresi bir yıl daha yaşamayız:)))




tatil..
düşüncesi bile çok güzel:))
iki gün sonra ver elini memleketim:))))

görsel: 2.





27 Haziran 2011 Pazartesi

DIY....

eski bebek yatağından hazırlanan notluk:)))
ilginç ve sıradışı....




mutlu haftalar:)))

24 Haziran 2011 Cuma

iyi hafta sonları....

herkese keyifle geçireceği mutlu haftasonları diliyorum:)) sevgiler.....






23 Haziran 2011 Perşembe

nerede olmak isterdim:))

sevgili crazy beni mimlemiş:)) teşekkürler crazy diyerek başlıyorum...
Mim konusu: Tam şu anda, evet tam şu anda nerede olmak ve ne yapmak isterdiniz? Ve o yerde dilinize dolanan ilk şarkı ne olurdu? Ve resmini de koyun....


benim için yer hiç önemli değil...
ben kalender meşrebim güzel çirkin aramam diyor, hemen özetliyorum tam şu anda zaman tüneline giriyor zamanı 26 haziran 2011 saat 14:00'de alıyorum, tüm sınavlar, şifreli, şifresiz, YGS, LYS 1, 2,3,4,5 bitmiş ve kulağımda Sertab Erener'den
Uzanmışım kumsalda

Güneş damlar içime
Kurumuş dudaklarımda
Unutulmuş bir beste
Yaşıyorum aheste

Kapılmışım rüzgara
Savrulup gidiyorum
Şimdi çok uzaklarımda
Nafile telaşlarım
Hayattan çalıyorum

Ni la bombe atomique
Un amour platonique
Umudum yarınlarda; tatildeyim

Bir elimde ayna var
Şair beni kıskanır
Yanmışım sereserpe;

sahildeyim

Ooo…

son 3 gün diyorum.....

bende bu mimi sevgili cepaynası, meyranıngemisi ve sazan'a yolluyorum:)) sevgiler...



21 Haziran 2011 Salı

fincanlar...




takımı bozulan fincanlarla yapılabilecek çok hoş bir süs.....
bende de bolca var takımı bozulanlardan:))))





yeni bir survivorın ardından....



yar saçların lüle lüle
nihat sana güle güleeee:)))

çokkk mutluyum, sürekli Derya Büyükuncu'ya kadınların eteğine sığınma diyen, ama kendisi bir zamanlar Seda Sayan'ın etekleri altında yükselen Nihat'a halk gereken cevabı verdi....
Çokkk komikti, sürekli çamur atarak bir yerlere gelebileceğini sanıyordu, yarışmayı kazanırsa Derya gibi parayı kendine istemediğini, paranın yarısı ile okul yaptıracağını söyleyen Nihat'a Acun'un verdiği yanıt bir başkasının bulunduğu yeri terk etmesine neden olacakken, Nihat'ın yüzü bile kızarmadı...
Acun, ünlülerle anlaştıklarını, kazandıkları takdirde paranın yarısını yardım için kullanacaklarını söyledi..
eeee, hani Nihat paranın yarısı ile okul yaptıracak, Derya'da kendi için kullanacaktı, Acun'la yaptığı anlaşmayı kendisi yapacak gibi konuştu...
Helal olsun Derya Büyükuncu'ya sanki sinirlerini aldırarak Survivor katılmış, bu kadar olayda sessiz kalması hayret birşey, kutlamak gerekir.....

Tebrikler Derya Büyükuncu:))

20 Haziran 2011 Pazartesi

mim....



sevgili Deep; çok hoş bir mim yollamış, mimi okurken bile nefis çilek kokusu burnuma geldi:))
pazarda dolaşırken bayılırım çilek kokusuna, güzel kokuyorsa alırım,
aşırmak hemde tarladan neden olmasın:))
1- Şehir dışında bir yürüyüşte nefis çileklerle dolu bir tarlaya geldiniz. Mideniz guruldamaya başladı ve etrafta kimsecikler yok. Siz ve bedeva öğle yemeği arasında sadece bir çit var. Çitin yüksekliği ne kadar?
Bence bu tarlada çit yok, hemen yolun kenarında çiti olmayan bir tarla:)))
2- Bahçeye girdiniz ve çilekleri yemeye başladınız. Kaç tane çilek yediniz?
7...
3- Birden çileklerini çalmakta olduğunuz çiftçi ortaya çıktı ve size bağırmaya başladı. Kendinizi savunmak için neler derdiniz?
mis gibi kokuyordu, dayanamadım,
4- Tüm olan biteni bir kenara bırakıp söyleyin, çileklerin tadı nasıldı? Ve çilek çalma maceranız sona erdikten sonra kendinizi nasıl hissettiniz?

açlığımı nefis bir meyveyle yatıştırmanın rahatlığını hissederdim:))

ben de bu mimi arzu eden herkese yolluyorum:)))

19 Haziran 2011 Pazar



içmeye doyamayacağınız çay poşetleri.....





Babalar gününüz kutlu olsun:))

nette bir arkadaşımdan gelen yazı çok hoşuma gitti, bayanların sanırım hoşuna gidecek ama erkeklerin bilemem:)))

Anne kime denir? Baba kime?
Aynı anda kendi çantasını, çocuğunun çantasını, çocuğunun oyuncak kutusunu, market torbasını, çocuğunun ayakkabısını ve hatta çocuğunu taşıyan; bir yandan da ev anahtarını bulmaya çalışan kişiye ANNE; bilgisayar çantasını karısına vererek sadece oğlunu kucaklayana da BABA denir.

* 5 dakikada duş alıp 10 dakika içinde hem kendisini hem de çocuğunu hazırlayana ANNE; o 15 dakika boyunca gömleğine uygun kazak aramakla uğraştıktan sonra kapının önünde çantasını toparlayan karısına 'daha hazırlanmadın mı?' diye sorana BABA denir.

* Uykusuzluktan süründüğü halde uyumamakta direnen çocuğuna söylenen kişiye ANNE; 'uykusu yok belli, olsa gider yatar zaten' diyene de BABA denir.

* 1 saatte üç çeşit yemek, üstüne de salata hazırlayıp bir yandan da çocuğunu yedirene ANNE; iki tane amerikan servis koyarak 'sofrayı hazırladım' diyene de BABA denir.
* Gecede beş kere kalktığı halde şikayet etmeye hakkı olmayana ANNE; 'dün gece uykum bölündü oğlanın ağlamalarından' diye şikayet edene de BABA denir.

* Çocuğu hastalandığında sabaha kadar başında bekleyene ANNE; işten evi arayarak karısına 'ilaçlarını verdin mi?' diye sorana BABA denir.

* Pazar sabahı havanın güzel olduğunu görüp çocuklarını parka götürmeyi planlayana ANNE; 'bu havada spor yapmalı, siz parka gidin ben koşacağım' diyerek kendini sokağa atana BABA denir.

Tüm bunları açık açık yazana ANNE; 'hiç de değil, market torbalarını sana taşıtmıyorum' diyerek duruma son noktayı koyana da BABA denir.
.............veee

Bu diyalogların sonunda birbirine hala gülümseyenlere da AŞIK denir.

17 Haziran 2011 Cuma

haritalar....





duvarlarımızı süsleyen haritalar...
tatile çıkacağız ya yer beğenelim:)))



LYS

LYS'i bu güzel merdiveni tırmanır gibi aşmaları için tüm adaylara başarılar diliyorum, hak eden kişinin şifreye ihtiyacı yoktur, yürüyün gençler, yolunuz açık olsun:)))






16 Haziran 2011 Perşembe

mezuniyet..ler....

yoğun günleri atlattık, dönem sonu seremonilerini bitirdik...
kızımın mezuniyeti...
okul mezuniyet törenleri...
hepsi bitti..
Kızım da dahil tüm mezunlara bundan sonra ki yaşamlarında başarılar diliyorum,
Liseden mezun olan kızım ve arkadaşlarına darısı üniversite mezuniyet töreni diyorum:))
yolunuz açık olsun gençler.....



13 Haziran 2011 Pazartesi

Botanikçi Müdür....ün ağaçları...

Botanikçi müdürden dünyanın 8. harikaları...
okulumuzun arka bahçesindeki akasya ağaçları müdürümüz sayesinde budandı...
sonuç;
1. 4 yaş çocuğunun çizimlerini yaptığı ağaçları ortaya çıkardı, kalın gövdeye ince dallar:))
2. Arka bahçede güneşte oturmak zorunda kaldık...


















12 Haziran 2011 Pazar

tatil...



çalışmanın en çok nesini seviyorum?
.
.
.
.
.
tabii ki tatillerini:)))

Yaşasın tatil başladı, birde LYS'yi atlattık mı daha ne isterim ki.....


9 Haziran 2011 Perşembe

azmin zaferi...









kızımın mezuniyeti var...

okulda yapılacak tören için sade bir elbise arıyor...duk....
internette dolaşırken bu elbise çok hoşuna gitti ve araştırmaya başladı.
zaradan olan elbise için Muğla'da bulunmadığı için teyzeler arandı, Adana, Mersin araştırıldı....
bulunamadı:((
vazgeçmedi ve ben bu elbiseyi istiyorum dedi, bir arkadaşı İzmir'e giderken siparişi verdi, üzerine cuk diye oturan elbiseyi tören için getirtti:))
Daha önce de Mangodan bir ayakkabı için Adana, Mersin, İzmir, Kıbrıs ve İstanbul'u araştırtarak ayakkabıyı almıştı:))
ben ne diyeyim kızıma:))
umarım her istediği amaca ulaşmak için böyle çabalar, istediklerine ulaşmak için azmi hiç bitmez inşallah:))
Seni seviyorum bir tanem:)))

gemiler...











sevgili caynada görmüştüm çok hoşuma gitmişti gemiler..


bunlarda başka versiyonlar....

7 Haziran 2011 Salı

mim....

sevgili deep, beni mimlemiş....
aslında bu aralar blogu açıyorum ama içimden hiçbir şey yapmak gelmediği için hemen çıkıyorum:(
işler...
yoğun..du
bitti, ama sanırım stresss devam ediyor, edecek de haziran sonuna kadar:((
gelelim mime;
Yalan hakkında düşünceleriniz. Söyler misiniz? Söylediniz mi hiç?
bu mim 80'li yıllarda fırtına gibi esen bir diziyi aklıma getirdi, doğrusu olmayan bir dizi:)))







yalandan hoşlanmıyorum ama hiç söylemedim desem sanırım yalan olur:)))
arkadaşım saçını kestirmiş, hiç güzel olmadı diyemem yani, bu durumda güzel olmuş desem kim suçlar beni:)))
sanırım zaman zaman istemesek de söylüyoruz:))


bende bu mimi sevgili pembe'ye yolluyorum, eğer kabul ederse:))