29 Ekim 2009 Perşembe

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı

Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun

28 Ekim 2009 Çarşamba

20 $ İsteyen var mı?

20 $ İsteyen var mı?
İyi bilinen bir konuşmacı, seminerine 20 dolarlık bir banknotu göstererek başladı.200 kişinın bulunduğu odaya, bu parayı kim ister diye sordu ve eller kalkmaya başladı. Ve konuşmacı bu parayı sizlerden birine verceğim fakat öncelikle bazı şeyler yapacağım dedi. Parayı önce buruşturdu, ve dinleyicilere hala bu parayı isteyen varmı diye sordu, eller yine havadaydı. Bu sefer, konuşmacı peki bunu yaparsam dedi ve 20 $'ı yere attı onun üstüne bastı, ezdi, pisletti ve para şimdi pis ve buruşuktu, fakat eller yine havadaydı ve o parayı herkes istiyordu. Ve konuşmacı şöyle dedi -arkadaşlarım burada çok önemli birşey öğrendiniz, burada paraya ne yaptıysam hiç önemli değil onu yinede istiyorsunuz, çünkü benim ona yaptığım şeyler onun değerini düşürmedi, o hala 20 dolar. Hayatımızda çoğu kez verdiğimiz kararlar veya hayat şartları nedeniyle hırpalanır, canımız acıtılır, yerden yere vuruluruz, kendimizi kötü hissederiz, fakat ne olduğu yada ne olacağı önemli değil, hiçbirzaman değerimizi kaybetmeyiz, temiz yada pis, hırpalanmış yada kırılmış, bunların hiçbiri önemli değildir. Seni sevenler senin ne kadar değerli olduğunu herzaman bileceklerdir. Hayatımızın değeri ne yaptığımız, veya kimi tanıdığımızla değil kim olduğumuzla alakalıdır. Sen mükemmelsin, bunu asla unutma. Herzaman elinde olanları düşün olmayanları değil.

netten aldığım bir yazı çok hoşuma gitti paylaşmak istedim

26 Ekim 2009 Pazartesi

dişimiz ağrıyor of of of aman



ıhhh ne zormuş.

daha ne kadar sürecek

offfff

umarım yakında biter

7 kasıma bitmeli

ama zaman yok

bitsin artıkkkkk

25 Ekim 2009 Pazar

hatasız kul olmaz


evet kimse kimseyi değiştiremiyor,
hatasız kul olmaz hatamla sev beni

Erkek Olmak

bu ülkede erkek olmak gerek sanırım
günlerden cumartesi
koşturarak ev işleri yapılıyor
temizlik, yemek, çamaşır, ütü vs
sonra sıra geliyor gitmen gereken yerlere ziyarete
yolda giderken taş seslerini duyuyorsun
sola bir bakıyorsun kahvede oturan beyler
şak şak taş sesleri arasında muhabbet gırla gidiyor
ne bulaşık ne çamaşır ne ütü ne eş ne çocuk derdi
demekki neymiş bu ülkede erkek olmak lazım

24 Ekim 2009 Cumartesi

???

son yazılara bakıyorum
sürekli tatil arayışı, sürekli yorgunluk
bu benmiyim diyorum
bu ben olamam
o sürekli canlılık sürekli koşuşturma sevdası
noldu bana bir türlü anlayamıyorum
sanırım emekliliğe hazırım
bakalım ne zaman

tatil

yaşasın cuma akşamı
önümde koca bir hafta sonu
hepsinden önemlisi
hafta sonundan iki günden sonra
yine iki gün tatilllll
yeğen gelecek laylaylom
sonra bir gün okul iki gün tatil
bu tatil seminer hazırlıkları ve
ruh hazırlığı için çok iyi geldi doğrusu
::))

20 Ekim 2009 Salı

emekli eş

cumartesi pazarı iple çekiyorum
tabiki temizlik yapmak için değil evde oturmak zaman geçirmek için
ama oda ne?
emekli eş sıkılıyor hemde pazar akşamı misafir çağırıyorum
sonuç yorgun pazartesi sendromu
o hafta geçermi diye düşünürken
pazartesi öğleden sonra ders yok ::))
çok seviniyorum
eve geliyorum yehhuuu dinlenecem
diğer dört güne güzel başlayacam diye
valla başka düşüncem yok
derken zııııııırrr evt bildiniz tlf
neymiş? bir evrak varmış imzalanacak
izmir marşıyla gelinen evden mehter marşıyla çıkış
akşam 16.30 da eve dönüşşş

18 Ekim 2009 Pazar

Paristen Gönüllü


bir pazar günü
ev hanımı komşular sıkılıyor
beraber dolaşalım diyor
bilmiyorlar ki
evde öylesine oturmak
benim için ne lüks
her gün vede gece çalışmak
çok yoruyor
allahtan azı gitti (!)
çoğu kaldı :))
dayan be canım dayan
22 ocakta ver elini Tatil (keh keh sanki ver elini paris gibi)
ama olsun ha paris ha tatil bence paristende gönüllü yorulan bedene

13 Ekim 2009 Salı

aylardan ekim



bu görüntüye

bu mevsimdeki doğaya

bayılıyorum

önceleri nedense baharın ilkini seviyordum

şimdi ise doğaya alıcı gözle bakınca sonbaharın

yerini hiçbiri yutmuyor

gerçi ilkbahardaki ağaçtaki uyanış da

insana yaşama sevinci ve umut veriyor

kısacası her mevsimin güzelliği farklı

bakmasını bilene

11 Ekim 2009 Pazar

planlama

önceden planlarımı yapmayı
ve uygulamayı çok severim
plansızlık bana göre değil
ama bazen planları yapınca iş başlayıncaya kadar
kafada sürekli onunla uğraşıyorsun
zihin olarak işe başlamadan yorulmuş oluyorsun
dün ilk defa ev işlerine plansız olarak
aniden giriştim
çok da hoşuma gitti
zihin yorgunluğu olmadan
sadece bedenen yoruldum
bundan sonra bazı işleri plansız yapmayı istiyorum
umarım başarırım

7 Ekim 2009 Çarşamba

Takma Diş

hayatımda ilk defa diş hekiminden korktum
resmen ayaklarım geri geri gitti
insanın yaşı ilerleyince, diş sorun çıkarınca
sanıyorsunki takma diş zamanı geldi
bugün doktora giderken sanırım bu düşünce ile
derin derin iç geçirme
dişçi koltuğunda
kalbin yerinden çıkacakmış gibi atma
ardından 3 saat aç kalma resmen bayılacaktım
bugünlük yırttık
bakalım yarın neler yaşayacağız

5 Ekim 2009 Pazartesi

yine bir pazartesi ama gerçekten pazartesi

yine bir hafta sonu devrildi
ardından 3 saat ders
yazı yazacak haldeyim ne mutlu
bu hafta iyi geçecek başlangıçtan belli
hadi iyi çalışmalar bana ve tüm çalışanlara

3 Ekim 2009 Cumartesi

birrr-ikiiiii

düğünden geldim
her düğün gibi çok hoştu
nikah memurunun
bayan......... bay.................
eş olarak kabul ediyormusun sözleri
ayağına bas komutlarına karıştı
o an aklıma bu işin ayağına basmakla olmadığını
belirten arkadaşımdan duyduğum bir öykü geldi
hani kedinin bacağı gibi:))
adamın biri eşinin sözünden hiç çıkmazmış
etrafındakiler de çok merak ederlermiş neden eşinin sözünü ikiletmeden yapıyor diye
bir gün adama sormuşlar
adamda evlendiğimiz gün eşimi atımın arkasına bindirdim
giderken atın ayağı tökezledi eşim BİR dedi
biraz gittik atın ayağı yine tökezledi eşim İKİ dedi
üçüncüsünde çekti silahı vurdu atı
ben niye atı vurdun diye sorunca BİRRR dedi.....

1 Ekim 2009 Perşembe

İşte geldi ekim ayı

hem çok yoğun hem yorucu günler
top gibi yuvarlandığımı hissediyorum
zaman nasıl geçiyor hızla
sanki zamanın içinde koşan ben değilim
sinemada film izler gibi
kendimi izliyorum
sanki ruh ve beden aynı anda ilerlemiyor
başlıyorum filmden sonra
adımları sıklaştırmaya
ruhumu yakalamaya